Hep söylediğim gibi, azaltmanın hem en zevkli hem en verimli yerlerinden biri gardırop. Gardıropta küçülme sade bir hayat yaşamak için büyük bir motivasyon sağlıyor.
Şimdi tüm giysilerimi saydım, 37 parça giysim (günlük ve iş kıyafetleri, pijamalar dahil, çamaşırlar hariç), 3 çift spor ayakkabım, 2 çift babetim ve 2 çift terliğim, çanta olarak ise kendim tasarlayıp Ankara’da diktirdiğim iki deri çantam ve bir sırt çantam var. Singapur’un iklimi hep aynı olduğundan (nemli ve sıcak), Ankara’da bıraktığım kışlıklar buna dahil değil tabii. Bir de Ankara’da bıraktığım üç çift spor ayakkabım daha var (ne çok seviyormuşum spor ayakkabısını 🙂 ). Bunlar eskidiğinde yenisini almak yerine onları getiririm artık.
Şimdi gelelim kapsül gardırobun faydalarına:
1) Gardıropta küçülmek öncelikle size yer ve zaman tasarrufu sağlıyor.

Kışlık, yazlık, düğünlük, günlük…. Her şeyi aynı yerde saklayabiliyorsunuz. Yeni depolama alanlarıyla evinizi boğmuyor, depolama alanlarının organizasyonu ve temizliği ile ekstradan ilgilenmek zorunda kalmıyorsunuz. Bu sandığınızdan çok daha büyük bir değişim.
Singapur’da yaşamanın bir güzelliği de mevsimin tüm sene aynı kalması. Sıcak, nemli, yağmurlu. Bu nedenle üzerimde getirdiğim mont, bot ve hırka dışında evde hiç kışlık yok.
2) İkinci avantajı ise karar verme sürecini büyük miktarda azaltmak.
- haftasonu giydiklerim ve atletler. Buraya atlet getiren aklımı seveyim, 5 tane atlet getirmişim, herhalde iki kere giydim :). 8 adet üst- ki bu bile fazla çünkü genelde hep aynı iki taneyi giyiyorum, bir şort ve bir elbise. üç tane de kot getirmiştim ki onları da ancak iki-üç kere giydim. Hep tecrübe bunlar 🙂
Sabah kalktığınızda, bugün ne giysem, giyecek hiçbir şeyim yok düşüncelerine elveda diyorsunuz. Çünkü o acımasız azaltma sürecinde, zaten sevmediğiniz her şeyden kurtulmuş oluyorsunuz. Elinizde yalnızca ve yalnızca sevdiğiniz parçalar kalıyor. Ben karar verme sürecini daha da hızlandırmak için iş ve tatil günü giydiğim giysileri ayırdım, çünkü işte görece daha resmi elbise ve kumaş pantolonlar giyiyorum. Ama tatil günleri şort (bazen kot pantolon) ve tişört giyiyorum çoğunlukla. Dolabımın sağ tarafı resmi, sol tarafı daha günlük giysiler.

3. Üçüncü avantajı çamaşır ve ütü stresini azaltmak.
Ben haftada bir çamaşır yıkayıp ütü yapıyorum, eskiden çok daha sıktı. Sanki hiç bitmeyen bir çamaşır yığını oluyordu ikinci odamızda. Giysilerimizi azalttıkça ütü mesaim de azaldı (Bunda havlu ve çarşafların azalmasının da etkisi büyük). Hele benim gibi üzerine giydiği her şeyi ütüleyen biri için bu büyük bir ferahlık oldu. Bundan sonra da yavaş yavaş az ütü gerektiren kumaşlar almaya çalışacağım.
4. Dördüncü ve en büyük avantajı ise tarzınızı belirleyebilmek ve bu konuda bilinçli seçimler yapmaya başlamak.
Artık bana neyin yakıştığını biliyorum ve tercihlerim o yönde oluyor. Eskiden yalnızca moda, veya sevdiğim birinin/ünlü birinin üzerinde güzel görünüyor diye bir parça alabilirdim. Ama artık modadan ve trendlerden bağımsız alışveriş yapabiliyorum. Kumaş cinslerini ve dayanıklılıklarını daha iyi öğrendim, böylece daha uzun ömürlü oluyor aldıklarım. Al-at döngüsü gittikçe azalıyor ve bu beni daha çok mutlu ediyor.
Fakat maalesef günümüzde üretilen kumaşların kalitesi gittikçe düşüyor ve ne kadar iyi baksak da bazı parçalar çok hızlı bir şekilde bozuluyor. Açıkçası son yıllarda aldığım ne yerli ne yabancı hiçbir firmadan öyle aman aman memnunum. Çok para verdiğimiz dünyaca ünlü markalardan bile hızla renk atan ya da pamuklanan oluyor. Bu anlamda giysilerinin dayanıklılığına güvendiğiniz bir marka/üretici varsa duymak isterim.
Sizin azaltma ve kapsül gardırop maceranız nasıl gidiyor? Bu süreçte neler sizi mutlu etti, neler sizi zorladı?
Kapsül Gardırop ve Giysiler üzerine diğer yazılarım:
Nereden Başlayacağım? Kapsül Gardırop 1
Minimalizmle tanışalı yaklaşık iki yıl oluyor. Ama her gün bununla ilgili yeni şeyler öğreniyorum. Ve sizin yazdıklarınızı çok beğeniyorum. Kaleminize sağlık.
LikeLiked by 2 people
Çok teşekkür ederim, mutlu ettiniz 🙂
LikeLike
Pelincim selam 🙂 Singapur’a gittiğini yeni öğrendim; hayırlı olsun öncelikle. (Elif Derviş bu arada ben) Her yıl en az 5-6 koca torba kıyafet ayıklasam da hala minimalist olmaktan çok uzağım maalesef.. Yazıların bana ilham oluyor; henüz eyleme geçemedim ama bünyeye işleniyor bazı söylediklerin. Teşekkürler 🙂
LikeLiked by 2 people
Elifcim senin de yazdigini bilmiyordum 🙂 bu arada en kucuk ilerleme de ilerlemedir, hepimiz on kiyafetle, yuz esyayla yasamak zorunda degiliz. Ne kadarin yeterli oldugunu algilayalim, evimizi ve kafamizi gereksiz seylerle doldurmayalim amacim.
LikeLike
Merhaba öncelikle 🙂 Demek Simgapur’da yaşıyorsunuz farklı bir deneyim olmalı 🙂 Ben de minimalizme yeni adım atmış birisiyim… gardrop işinde 20 büyük poşet ayıklamış olsam da hala o kadar çoklar ki!! Sanırım yavaş yavaş olacak… Eşim duymasın kendime o kadar şaşırıyorum ki… Nasıl almışım onca şeyi diye… Sevgiler size İstanbul’dan….
LikeLiked by 1 person
Merhabalar! 20 poset cok buyuk bir baslangic, yavas yavas ilerleyin ve her adimda amaclarinizi sorgulayin. Benim esim de basta anlayamamisti ama simdi benden daha minimalist yasiyor, benimle dalga geciyor hatta bu evin minimalisti benim diye. 🙂
LikeLiked by 1 person
Merhaba,
Tavsiyelerinizle ben de minimalizme geçtim. Yazılarınız keyifle okuyorum.
3 koca poşet ayırdm şimdilik. Hazır mevsimd e değişirken eşimle birlikte tekrar bakacağız dolabımıza. Teşekkürler bilgileriniz için.
Bir de bu planı yaptığınız defter nedir acaba?
Tekrar teşekkürler.
LikeLiked by 1 person
Merhabalar, çok teşekkürler öncelikle 🙂
Defterin adı “Her Şey Güzel Olacak Hayal Planlayıcı”. Zamanları kendimiz yazıyoruz, bu açıdan güzel. Öğrencimin hediyesiydi, ama son bir iki aydır yine ihmal ettim. Benim için boş kağıtta planlama yapmak daha kolay oluyor 🙂
LikeLike
Son zamanlarda su bullet journal lar epey popüler. Ama benim yeteneğim yok o kdar şekülli şukullu şeyler yapmaya.=) Bana sade tasarımı olan bir defter/ajanda lazım esasında. Bakalım minimalizmle ddaha düzenli olmak için çabalayacağım.
Tekrar teşekkür ederim ❤
LikeLike
Ben de bir ara bullet journal’a merak sardım. Özellikle el yazısı ve kaligrafiyi sevdiğim için kolay olur diye düşünmüştüm o süslü süslü sayfalar. Hem çok zaman aldı, hem beni mutlu etmedi. Bir yerde yanlış yazınca gözüme battı. O yüzden orijinal sitesindeki gibi bir defter tutuyorum, sadece yazı. 🙂 https://bulletjournal.com/pages/learn sayfasına bir göz atmanı tavsiye ederim.
LikeLike
Aynen aynen ben de böyle istediğimi biliyorum en azından. Bakalım yeni yılda hem ofis için hem ev için bir düzen defteri oluşturacağım.
LikeLiked by 1 person
Tek renk ve tip giyinen modacılar arasına Neslihan Yargıcı’yı da ekleyebiliriz. Bu durumu fark ettiğimde bana da çok ironik gelmişti. Modayı yaratanların tasarım süreci ve ortaya koydukları ürünler onları bu süreçte tatmin ediyor olmalı ki onları giymeye ihtiyaç duymuyorlar diye düşündüm. Hatta aşırı alma isteginin aynı yöntemle giderilebilegini düşünüyorum.. Naçizane…
LikeLiked by 1 person
Hiç böyle düşünmemiştim, çok farklı bir bakış açısı. Teşekkürler. 🙂
LikeLike